سُورَةُالشُّعَرَاءِ | ٣٧٣ | الجزء ١٩ |
كَذَّبَتْ قَوْمُ لُوطٍۨ الْمُرْسَل۪ينَۚ ﴿ ١٦٠ ﴾ اِذْ قَالَ لَهُمْ اَخُوهُمْ لُوطٌ اَلَا تَتَّقُونَۚ ﴿ ١٦١ ﴾ اِنّ۪ي لَكُمْ رَسُولٌ اَم۪ينٌۙ ﴿ ١٦٢ ﴾ فَاتَّقُوا اللّٰهَ وَاَط۪يعُونِۚ ﴿ ١٦٣ ﴾ وَمَٓا اَسْـَٔلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ اَجْرٍۚ اِنْ اَجْرِيَ اِلَّا عَلٰى رَبِّ الْعَالَم۪ينَۜ ﴿ ١٦٤ ﴾ اَتَأْتُونَ الذُّكْرَانَ مِنَ الْعَالَم۪ينَۙ ﴿ ١٦٥ ﴾ وَتَذَرُونَ مَا خَلَقَ لَكُمْ رَبُّكُمْ مِنْ اَزْوَاجِكُمْۜ بَلْ اَنْتُمْ قَوْمٌ عَادُونَ ﴿ ١٦٦ ﴾ قَالُوا لَئِنْ لَمْ تَنْتَهِ يَا لُوطُ لَتَكُونَنَّ مِنَ الْمُخْرَج۪ينَ ﴿ ١٦٧ ﴾ قَالَ اِنّ۪ي لِعَمَلِكُمْ مِنَ الْقَال۪ينَۜ ﴿ ١٦٨ ﴾ رَبِّ نَجِّن۪ي وَاَهْل۪ي مِمَّا يَعْمَلُونَ ﴿ ١٦٩ ﴾ فَنَجَّيْنَاهُ وَاَهْلَهُٓ اَجْمَع۪ينَۙ ﴿ ١٧٠ ﴾ اِلَّا عَجُوزًا فِي الْغَابِر۪ينَۚ ﴿ ١٧١ ﴾ ثُمَّ دَمَّرْنَا الْاٰخَر۪ينَۚ ﴿ ١٧٢ ﴾ وَاَمْطَرْنَا عَلَيْهِمْ مَطَرًاۚ فَسَٓاءَ مَطَرُ الْمُنْذَر۪ينَ ﴿ ١٧٣ ﴾ اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَاٰيَةًۜ وَمَا كَانَ اَكْثَرُهُمْ مُؤْمِن۪ينَ ﴿ ١٧٤ ﴾ وَاِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ الْعَز۪يزُ الرَّح۪يمُ۟ ﴿ ١٧٥ ﴾ كَذَّبَ اَصْحَابُ لْـَٔيْكَةِ الْمُرْسَل۪ينَۚ ﴿ ١٧٦ ﴾ اِذْ قَالَ لَهُمْ شُعَيْبٌ اَلَا تَتَّقُونَۚ ﴿ ١٧٧ ﴾ اِنّ۪ي لَكُمْ رَسُولٌ اَم۪ينٌۙ ﴿ ١٧٨ ﴾ فَاتَّقُوا اللّٰهَ وَاَط۪يعُونِۚ ﴿ ١٧٩ ﴾ وَمَٓا اَسْـَٔلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ اَجْرٍۚ اِنْ اَجْرِيَ اِلَّا عَلٰى رَبِّ الْعَالَم۪ينَۜ ﴿ ١٨٠ ﴾ اَوْفُوا الْكَيْلَ وَلَا تَكُونُوا مِنَ الْمُخْسِر۪ينَۚ ﴿ ١٨١ ﴾ وَزِنُوا بِالْقِسْطَاسِ الْمُسْتَق۪يمِۚ ﴿ ١٨٢ ﴾ وَلَا تَبْخَسُوا النَّاسَ اَشْيَٓاءَهُمْ وَلَا تَعْثَوْا فِي الْاَرْضِ مُفْسِد۪ينَۚ ﴿ ١٨٣ ﴾
سُورَةُالشُّعَرَاءِ | ٣٧٣ | الجزء ١٩ |
Şuarâ Sûresi | 373 | Cüz 19 |
160 Lût’un kavmi (onu inkâr etmekle) tüm gönderilen (peygamber)leri yalanlamıştı.
161 Hani (soy bakımından) kardeşleri (olan) Lût onlara demişti ki: “(Allâh’a ortak koşmaktan ve is yan etmekten) hiç sakınmayacak mısınız?..
162 Şüphesiz ben sizin için (Allâh-u Te`âlâ tara fından gönderilen) pek güvenilir bir elçiyim!..
163 Artık Allâh(ın emirlerine karşı çıkmak) dan hakkıyla sakının ve (sizi davet etmiş olduğum tev hîd itikadı ve ibadetler husûsunda) bana itaat edin!
164 Buna karşı ben sizden hiçbir ücret istemi yorum, benim ecrim(i vermek) ancak bütün âlem lerin Rabbine âittir…
165 (Ekseriyetini kadınların teşkil ettiği Âdem evladından oluşan bun ca) âlemler içerisinden (, cinsel isteğinizi tatmin için bula bula) erkeklere mi varıyorsunuz?!/Âlemler içerisinden (ilk olarak) siz mi erkeklere geliyorsunuz?!/..
166 Böylece Rabbinizin sizin (faydalanmanız) için yaratmış olduğu eşlerinizi bırakıyorsunuz?/ Rabbinizin, eşlerinizden sizin için yaratmış oldu ğu (döl yatakları gibi temiz) şeyleri bırakıyorsunuz (da hanımlarınızla ters ilişkiye giriyorsunuz)?/Doğ rusu (bu zamana kadar tüm günahlar hususunda) had di aşanlar toplumu ancak sizsiniz!”
167 Dediler ki: “Ey Lût! Andolsun ki; eğer (bu sözlerinden) vazgeçmezsen, yemin olsun; elbette (en kö tü bir şekilde tartaklanarak sürgüne gönderi lip aramızdan) çıkartılanlardan olacaksın!”
168 (Bu tehdit karşısında Allâh’a sığınmaktan başka çaresi kalmayan Lût (Aleyhisselâm)) dedi ki: “Şüphesiz ben sizin (bu) işinize elbette ciğeri yanarak öfkelenen kimselerdenim!..
169 Ey Rabbim! Bunların yapmakta oldukları şeyler(in uğursuzluğundan ve sebep olacağı felâket ler)den beni ve ailemi kurtar!”
170 Biz de hemen onu ve (kızlarıyla, diğer müminlerden oluşan) ailesini (azaptan önce günahkâr ların yurdundan çıkararak) hep birlikte kurtardık!
171 Ancak (azap içerisinde) geri kalanlar arasındaki bir kocakarı müstesnâ! (Zira Lût (Aleyhisselâm)ın eşi olan bu kadın, hem imansız, hem de kavmi nin pis işlerine rıza gösteren biriydi.)
172 Sonra diğerlerini(n yaşadıkları vilâyetleri Cebrâîl (Aleyhisselâm)`ın kanadı üzerinde semâya kadar kaldırıp alt-üst ederek) bir daha (bellerini doğrultup) düzelemeyecekleri bir şekilde kırıp geçirdik!
173 Bir de üzerlerine (, balçıktan pişirilmiş) görülmedik bir yağmur yağdırdık. Artık o uyarılan ların yağmuru ne kötü olmuştur!
174 İşte muhakkak ki bu (Lût (Aleyhisselâm)ın kıssası)nda, elbette pek büyük bir âyet (ve ibret) vardır. Ama onların çoğu (ona) inanan kimseler olmamıştır.
175 Şüphesiz senin Rabbin; elbette Azîz ve Rahîm ancak O’dur.
176 O sık ağaçlıklı korunun halkı da (peygamberlerini in kâr etmekle) tüm gönderilenleri yalanladı.
177 Hani Şu’ayb onlara demişti ki: “(Allâh’ın azâbından) hiç sakınmayacak mısınız?..
178 Şüphesiz ben sizin için (Allâh’ın gönderdiği) pek güvenilir bir elçiyim!..
179 Artık Allâh’tan hakkıyla sakının ve bana itaat edin!..
180 Buna karşı ben sizden hiçbir ücret istemiyorum, benim ecrim(i vermek) ancak bütün âlem lerin Rabbine aittir…
181 Ölçüyü tam yapın ve eksil te(rek hak yiye)n lerden olmayın!..
182 (Tartarken de) dosdoğru teraziyle tartım yapın!..
183 (Hakları olan mal ve) eşyalarını insanlara eksik vermeyin. Ayrıca (onlara haksızlık yapmak suretiyle hem di niniz hem de âhiretiniz hakkında) bozgunculuk yapan kişiler olarak yer(yüzün)de fesat çıkartmayın!..
Şuarâ Sûresi | 373 | Cüz 19 |