HATA BİLDİRİMLERİNİZ İÇİN TIKLAYIN
سُورَةُالْاَنْفَالِ  ١٧٨ 
الجزء ٩

فَلَمْ تَقْتُلُوهُمْ وَلٰكِنَّ اللّٰهَ قَتَلَهُمْۖ وَمَا رَمَيْتَ اِذْ رَمَيْتَ وَلٰكِنَّ اللّٰهَ رَمٰىۚ وَلِيُبْلِيَ الْمُؤْمِن۪ينَ مِنْهُ بَلَٓاءً حَسَنًاۜ اِنَّ اللّٰهَ سَم۪يعٌ عَل۪يمٌ ﴿ ١٧ ﴾ ذٰلِكُمْ وَاَنَّ اللّٰهَ مُوهِنُ كَيْدِ الْكَافِر۪ينَ ﴿ ١٨ ﴾ اِنْ تَسْتَفْتِحُوا فَقَدْ جَٓاءَكُمُ الْفَتْحُۚ وَاِنْ تَنْتَهُوا فَهُوَ خَيْرٌ لَكُمْۚ وَاِنْ تَعُودُوا نَعُدْۚ وَلَنْ تُغْنِيَ عَنْكُمْ فِئَتُكُمْ شَيْـًٔا وَلَوْ كَثُرَتْۙ وَاَنَّ اللّٰهَ مَعَ الْمُؤْمِن۪ينَ۟ ﴿ ١٩ ﴾ يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اَط۪يعُوا اللّٰهَ وَرَسُولَهُ وَلَا تَوَلَّوْا عَنْهُ وَاَنْتُمْ تَسْمَعُونَۚ ﴿ ٢٠ ﴾ وَلَا تَكُونُوا كَالَّذ۪ينَ قَالُوا سَمِعْنَا وَهُمْ لَا يَسْمَعُونَ ﴿ ٢١ ﴾ اِنَّ شَرَّ الدَّوَٓابِّ عِنْدَ اللّٰهِ الصُّمُّ الْبُكْمُ الَّذ۪ينَ لَا يَعْقِلُونَ ﴿ ٢٢ ﴾ وَلَوْ عَلِمَ اللّٰهُ ف۪يهِمْ خَيْرًا لَاَسْمَعَهُمْۜ وَلَوْ اَسْمَعَهُمْ لَتَوَلَّوْا وَهُمْ مُعْرِضُونَ ﴿ ٢٣ ﴾ يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اسْتَج۪يبُوا لِلّٰهِ وَلِلرَّسُولِ اِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْي۪يكُمْۚ وَاعْلَمُٓوا اَنَّ اللّٰهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِه۪ وَاَنَّهُٓ اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ ﴿ ٢٤ ﴾ وَاتَّقُوا فِتْنَةً لَا تُص۪يبَنَّ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا مِنْكُمْ خَٓاصَّةًۚ وَاعْلَمُٓوا اَنَّ اللّٰهَ شَد۪يدُ الْعِقَابِ ﴿ ٢٥ ﴾

سُورَةُالْاَنْفَالِ  ١٧٨ 
الجزء ٩
Enfâl Sûresi  178 
Cüz  9

17  (Ey müminler!) Siz (kendi gücünüzle) onları öldürmediniz. Velâkin Allâh (size yardım edip, müş riklerin kalplerine korku salarak) onları öldürdü. (Ha bîbim! Bir avuç toprak alıp onlara doğru) attığın za man da sen (her birinin gözüne ulaştıracak şekilde) at(ma gücüne sahip ol)madın. Fakat Allâh (her birine ulaşacak şekilde) attı (da, bu sayede siz kolayca onların kökünü kazıma imkanı buldunuz). Tâ ki O (Rabbiniz), (kâfirleri mahvetsin ve) tarafından müminlere (yar dım, ganimet ve mûcizeleri müşâhede gibi) çok güzel bir nimet lütfetsin! Gerçekten de Allâh, (kullarının duaları dâhil her şeyi hakkıyla işiten bir) Semî’dir, (dua edenlerin ni yetleri ve kabule sebebiyet veren halleri dâhil her şeyi en iyi bilen bir) Alîm’dir.

18  İşte size! (Maksat) bu (şekilde müminlere ya pılan bir lütuf)dur! Zaten şüphesiz ki Allâh o kâfir lerin hilesini zayıflatıcıdır.

19  (Ey Kâ`be’nin astarına yapışarak: “Ey Allâh! İki ordudan en hidâyette olanına ve senin katında en değer lisine yardım et!” diye dua eden kâfirler!) Eğer fetih talep ediyorsanız, işte muhakkak siz(in düşmanları nız olan müminler)e fetih gelmiştir. (Böylece kimin daha hidayette olduğu açıkça belirmiştir.) İşte size gerçekten fetih (beklerken bozgun) gelmiştir. Şa yet (Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)`e düşmanlık tan ve onunla savaşmaktan) vazgeçerseniz, bu sizin için (iki cihanda da) daha iyidir. Ama yine (onunla savaşa) dönerseniz, Biz de (ona yardıma) döneriz. (Sayıca) çok da olsa, topluluğunuz sizden asla bir şey savuşturamaz (ve hiçbir zararı uzaklaştıramaz). Çünkü Allâh(ın yardımı) gerçekten müminlerle beraberdir.

20  Ey iman etmiş olan kimseler! Allâh’a ve Ra sûlüne itaat edin (, emirlerini tutup, yasaklarından kaçın) ve on(a uymak)dan yüz çevirmeyin! Zaten siz (peygambere itaati emreden âyetleri) dinlemektesiniz siz (inanma ve kabul etme kulağıyla) dinlemekte olduğunuz halde (inanmayan kâfirler gibi) ondan yüz çevirmeyin!

21  O (Yahudi, Hristiyan ve münafık) kimseler gi bi olmayın ki: “Dinledik!” demişlerdir, hâlbuki kendileri (anlayıp faydalanma niyetiyle) dinleme mektedirler.

22  Gerçekten de (yeryüzünde) depreşen (canlı nesne)lerin Allâh katında en şerlisi, o (doğruları duymayan) sağırlar ve (gerçekleri konuşmayan) dil sizlerdir ki, onlar (hakkı) anlamamaktadırlar! Sağır ve dilsizin aklı yerinde olursa, bazı şeyleri anlayıp birtakım isteklerine ulaşabilir. Aklı olmayan ise, şerlilik ve kötü konumda zirveye ulaşmış demek tir. İşte böylece; kendilerini diğer canlılardan ayıran aklî melekelerini iptal ettikleri için hakkı anlayamayan ve bu nedenle iman edemeyen kâfirlerin, tüm hay van türlerinden daha şerli olduğu gerçeği belirgin bir şekilde ortaya çıkmıştır. (Âlûsî)

23  Eğer (bu sağır ve dilsiz kâfirlerde, doğru yolu arayıp bulma isteği olsaydı da,) Allâh onlarda (böyle) bir hayır (bulunduğunu) bilseydi, elbette onlara (düşünüp anlayacakları bir şekilde hakikatleri) duyu rurdu. Ama (kendileri hidâyete karşı isteksiz bir hal deyken) on lara (anlayacakları bir surette) işittirsey di bile, (inatlarından dolayı) elbette onlar (duydukla rından faydalanma yıp, imandan) yüz çevirici kimse ler olarak dön(üp gid)erlerdi (iman etseler bile, sebat göstermeyip, tasdik ve kabullerinin ardından irtidâd ederek) elbette (dinden) dönerlerdi.

24  Ey iman etmiş olan kimseler! Allâh’a ve sizi (maddeten ve manen) diriltecek olan (cihat, ilim ve şehitlik gibi güzel) şeylere sizi çağırdığında o Rasûle (güzelce boyun eğip, bu çağrıyı teslimiyetle karşılaya rak) tam manasıyla icâbet edin! Bilin ki şüphesiz Allâh kişiyle kalbi arasına girmektedir. (Böylece onda bulunan bütün sırlara vâkıf olmaktadır. Ayrıca o kalbin sahibi olan kişiyi öldürerek, elinde bulunan iman ve ihlâs fırsatını kaybettirme gücüne sahiptir. Yine o dilerse, kişinin uzun yaşantı gibi bek lentileriyle arasına engel sokarak tüm azim ve kararlarını feshe debilir.) Şu da bir gerçektir ki, muhakkak siz an cak O’n(un huzurun) a haşrolunacaksınız! (O halde fırsatı kaçırmadan O’nun Rasûlünün taatına koşmakta çabuk davranın.)

25  Öyle büyük bir günahtan (günahların sebe biyet vereceği kargaşa ve) azaptan iyice sakının ki o, içinizden özellikle o zulüm(leri) işlemiş olan kimselere isabet etmez (, bilakis eseri hepinizi etki ler)! Bilin ki gerçekten Allâh, azâbı çok şiddetli olan bir Zât’tır!

Enfâl Sûresi  178 
Cüz  9
cihanyamaneren