HATA BİLDİRİMLERİNİZ İÇİN TIKLAYIN
سُورَةُالزُّخْرُفِ  ٤٩٣ 
الجزء ٢٥

وَاِنَّهُ لَعِلْمٌ لِلسَّاعَةِ فَلَا تَمْتَرُنَّ بِهَا وَاتَّبِعُونِۜ هٰذَا صِرَاطٌ مُسْتَق۪يمٌ ﴿ ٦١ ﴾ وَلَا يَصُدَّنَّكُمُ الشَّيْطَانُۚ اِنَّهُ لَكُمْ عَدُوٌّ مُب۪ينٌ ﴿ ٦٢ ﴾ وَلَمَّا جَٓاءَ ع۪يسٰى بِالْبَيِّنَاتِ قَالَ قَدْ جِئْتُكُمْ بِالْحِكْمَةِ وَلِاُبَيِّنَ لَكُمْ بَعْضَ الَّذ۪ي تَخْتَلِفُونَ ف۪يهِۚ فَاتَّقُوا اللّٰهَ وَاَط۪يعُونِ ﴿ ٦٣ ﴾ اِنَّ اللّٰهَ هُوَ رَبّ۪ي وَرَبُّكُمْ فَاعْبُدُوهُۜ هٰذَا صِرَاطٌ مُسْتَق۪يمٌ ﴿ ٦٤ ﴾ فَاخْتَلَفَ الْاَحْزَابُ مِنْ بَيْنِهِمْۚ فَوَيْلٌ لِلَّذ۪ينَ ظَلَمُوا مِنْ عَذَابِ يَوْمٍ اَل۪يمٍ ﴿ ٦٥ ﴾ هَلْ يَنْظُرُونَ اِلَّا السَّاعَةَ اَنْ تَأْتِيَهُمْ بَغْتَةً وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ ﴿ ٦٦ ﴾ اَلْاَخِلَّٓاءُ يَوْمَئِذٍ بَعْضُهُمْ لِبَعْضٍ عَدُوٌّ اِلَّا الْمُتَّق۪ينَۜ۟ ﴿ ٦٧ ﴾ يَا عِبَادِ لَا خَوْفٌ عَلَيْكُمُ الْيَوْمَ وَلَٓا اَنْتُمْ تَحْزَنُونَۚ ﴿ ٦٨ ﴾ اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا بِاٰيَاتِنَا وَكَانُوا مُسْلِم۪ينَۚ ﴿ ٦٩ ﴾ اُدْخُلُوا الْجَنَّةَ اَنْتُمْ وَاَزْوَاجُكُمْ تُحْبَرُونَ ﴿ ٧٠ ﴾ يُطَافُ عَلَيْهِمْ بِصِحَافٍ مِنْ ذَهَبٍ وَاَكْوَابٍۚ وَف۪يهَا مَا تَشْتَه۪يهِ الْاَنْفُسُ وَتَلَذُّ الْاَعْيُنُۚ وَاَنْتُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَۚ ﴿ ٧١ ﴾ وَتِلْكَ الْجَنَّةُ الَّت۪ٓي اُو۫رِثْتُمُوهَا بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ ﴿ ٧٢ ﴾ لَكُمْ ف۪يهَا فَاكِهَةٌ كَث۪يرَةٌ مِنْهَا تَأْكُلُونَ ﴿ ٧٣ ﴾

سُورَةُالزُّخْرُفِ  ٤٩٣ 
الجزء ٢٥
Zuhruf Sûresi  493 
Cüz  25

61  Şüphesiz ki o (Îsâ (Aleyhisselâm)`ın âhir zamanda yeryüzüne inişi), elbette o (kıyâmet) ân(ının yaklaştığının anlaşılması) için önemli bir bilgidir. Öyleyse onun hakkında asla şüphe etmeyin! (Ey kullarım!) Siz Bana (ve rızama ulaştıran dinime ve peygamberime) hakkıyla uyun! İşte bu dosdoğru bir yoldur.
Taberî, Ebû Hayyân ve Beyzâvî gibi birçok müfessirin beyanı vechile; bu âyetteki zamirin, Îsâ (Aleyhisselâm)` ın inişinden bahsettiği konusu, ibni Abbâs, Mücâhid, Katâde, Hasen, Süddî, Dahhâk ve İbni Zeyd gibi sahabe ve tâbi’înin birçok müfessiri tarafından açıklanmıştır. Birçok sahih hadîs-i şerîfte de: “Îsâ (Aleyhis selâm)`ın şu ana kadar ölümü tatmadığı, cism-i şerîfiyle ikinci kat semada diri olduğu ve kıyâmete yakın Hazret-i Mehdî’ye yardım etmek üzere Deccal`ı katletmek ve İslam’ı dünyaya hakim kılmak için Şam’daki beyaz minareye ineceği ve kırk sene kadar İslâmiyet`i dünyada hâkim kıldıktan sonra vefat ettiğinde Rasûlûllâh (Sallâllâ hu Aleyhi ve Sellem)`in yanına gömüleceği” bildirilmiştir. (Buhârî, Enbiyâ: 50, No: 3265; Müslim, İman: 71, No: 155; Taberî, No: 30949-30960, 11/204-205; diğer tefsirler için bakınız: ilgili âyet-i kerîme) Bu konudaki hadîs-i şerîfler manevî tevâtür derecesine ulaştığı için, Îsâ (Aleyhisselâm)`ın inişini inkâr, imana zarar verecek kadar tehlikelidir. Günümüzde kimileri bu konuyu Hristiyanlarla iyi geçinme noktasında bir malzeme olarak kullanmakla hata ettikleri gibi, bu inanışın misyonerlik faaliyetlerine yaradığı gerekçesiyle, Ehl-i Sünnet itikat kitaplarının metinlerinde yer alan böyle önemli itikadî bir konuyu inkâr edenler de hiç şüphesiz Ehl-i Sünnet görüşünden ayrılmışlardır. Hatta Allâme Âlûsî (Rahimehullâh), Îsâ (Aleyhisselâm)`ın âhir zamanda ineceğini inkâr edenlerin, inanılması zaruri olan bir meseleyi reddettiklerinden dolayı kâfir sayıldıklarını açıklamıştır. Bazılarının bu konuyu sulandırmak için, “Îsâ (Aleyhisselâm)`ın ruhâniyetinin ineceği ve onun barış düşüncesinin dünyaya hâkim olacağı” şeklinde ortaya attıkları fikirler, bunca nassı tahrif, dolayısıyla da inkâr anlamına geldiğinden, asla kabullenilecek venakledilecek doğru şeyler değildir. Îsâ (Aleyhisselâm)`ın vefatından bahseden Âl-i İmrân Sûresinin 55. âyet-i kerîmesi, onun şu anda ölü bulunduğu anlamına gelmemektedir. Mâide Sûre sinin 117. âyet-i kerîmesi ise, onun mahşerdeki beyanı olduğundan yine şu anda ölü olduğu anlamına gelmez. Oysa Îsâ (Aleyhisselâm)`ın Yahudiler tarafından çarmıha gerilemediği ve öldürülemediği,bilakis Allâh-u Te`âlâ’nın onu Kendi katına yükselttiği, Nisâ Sûresi`nin 157-158. âyet-i kerîmelerinde açıklanmıştır. Ayrıca Îsâ (Aleyhisselâm)`ın inişi, Rasûlûllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)`in son peygamber olduğunu bildiren Ahzâb Sûresinin 40. âyet-i kerîmesiyle de çelişmemektedir. Bu konu da geniş malumat için ilgili âyet-i kerîmelerin meâllerine bakınız! Ayrıca bakınız: Rûhu’l-Furkan: 6/51-89

62  Sakın ha şeytan sizi (Benim yoluma uymaktan) alıkoymasın! Çünkü şüphesiz o (şeytan) sizin için (dost gibi görünen) apaçık büyük bir düşmandır.

63  Îsâ (İsrâîloğullarına) pek açık mûcizelerle geldiği zaman dedi ki: “Gerçekten ben size o hikmet (ve hükümlerle dolu İncîl)i getirdim, bir de kendisi hakkında ihtilaf etmekte olduğunu o (dînî konular daki) şeylerin bir kısmını size açıklayayım diye (gel dim)! Öyleyse (bana muhâlefet hususunda) Allâh’tan hakkıyla sakının ve (tebliğ ettiğim konularda) bana itaat edin!

64  Şüphesiz ki; benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz ancak O Allâh’tır! Öyleyse (bana değil) O’na kulluk edin! İşte bu dosdoğru bir yoldur.”

65  (Bu kadar açık mûcizeler gördükleri halde Îsâ göğe kaldırıldıktan) sonra (Yahudi ve Hris tiyanların) aralarından (çıkan) o hizipler (Îsâ (Aley hisselâm) hakkında görüş birliği ne varamamış, kimi onu ilâhlaştırarak, kimiyse ona veled-i zina iftirası atarak) ihtilaf etmiştir. Artık o (sorgulanacakları) büyük günün çok acı verici azâbından dolayı o (şirk koşarak) zulmetmiş olan kimseler için büyük bir helâk vardır!

66  O (kâfir ola)nlar ancak o (kıyâmet) ânı; kendi leri farkında değillerken, onun onlaraânîden gel mesini beklemektedirler.

67  O (dünyada samimi olan) dostlar; işte o gün onların bir kısmı diğer bir kısma büyük bir düşman (olacak)dır! Ancak o takvâ sahipleri müstesnâ! (Çün kü onların dostluğu Allâh uğrunda olduğu için sürekli olacaktır.)

68  (Allâh o gün kendilerine şöyle buyuracaktır:) “Ey Benim kullarım! Bugün sizin üzerinize hiçbir korku yoktur ve ancak siz mahzun olmayacaksınız!

69  O Bizim âyetlerimize iman etmiş bulunan (kul)lar(ım) ve Müslüman kimseler olmuş olan(kul) lar(ım! İşte bu müjde sadece sizedir)!

70  Siz ve eşleriniz sevince boğulmakta/ikrama mazhar kılınmakta/ziynetlerle donatılmakta/olduğunuz halde cennete girin!”

71  (Cennet hizmetçileri tarafından) altın çanaklarla ve testilerle onların etrafında dönülecektir. Can ların, kendisini çekmekte olduğu ve gözlerin, (ken dilerine bakmakla) lezzetlendiği şeyler sadece ora dadır. (Rablerinin onlara hitabı şöyle devam edecektir:) “Üstelik siz orada ebedî kalıcılarsınız!

72  İşte bu, yapmakta bulunmuş olduğunuz şeyler sebebiyle (mirasa konar gibi) kendisine mirasçı kılındığınız o cennetin ta kendisidir!

73  Sizin için orada pek çok meyve vardır ki onlardan yiyeceksiniz!”

Zuhruf Sûresi  493 
Cüz  25
cihanyamaneren