HATA BİLDİRİMLERİNİZ İÇİN TIKLAYIN
سُورَةُالرَّحْمٰنِ  ٥٣١ 
الجزء ٢٧

رَبُّ الْمَشْرِقَيْنِ وَرَبُّ الْمَغْرِبَيْنِۚ ﴿ ١٧ ﴾ فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿ ١٨ ﴾ مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ يَلْتَقِيَانِۙ ﴿ ١٩ ﴾ بَيْنَهُمَا بَرْزَخٌ لَا يَبْغِيَانِۚ ﴿ ٢٠ ﴾ فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿ ٢١ ﴾ يَخْرُجُ مِنْهُمَا اللُّؤْلُؤُ۬ وَالْمَرْجَانُۚ ﴿ ٢٢ ﴾ فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿ ٢٣ ﴾ وَلَهُ الْجَوَارِ الْمُنْشَاٰتُ فِي الْبَحْرِ كَالْاَعْلَامِۚ ﴿ ٢٤ ﴾ فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ۟ ﴿ ٢٥ ﴾ كُلُّ مَنْ عَلَيْهَا فَانٍۚ ﴿ ٢٦ ﴾ وَيَبْقٰى وَجْهُ رَبِّكَ ذُو الْجَلَالِ وَالْاِكْرَامِۚ ﴿ ٢٧ ﴾ فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿ ٢٨ ﴾ يَسْـَٔلُهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ كُلَّ يَوْمٍ هُوَ ف۪ي شَأْنٍۚ ﴿ ٢٩ ﴾ فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿ ٣٠ ﴾ سَنَفْرُغُ لَكُمْ اَيُّهَ الثَّقَلَانِۚ ﴿ ٣١ ﴾ فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿ ٣٢ ﴾ يَا مَعْشَرَ الْجِنِّ وَالْاِنْسِ اِنِ اسْتَطَعْتُمْ اَنْ تَنْفُذُوا مِنْ اَقْطَارِ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ فَانْفُذُواۜ لَا تَنْفُذُونَ اِلَّا بِسُلْطَانٍۚ ﴿ ٣٣ ﴾ فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿ ٣٤ ﴾ يُرْسَلُ عَلَيْكُمَا شُوَاظٌ مِنْ نَارٍ وَنُحَاسٌ فَلَا تَنْتَصِرَانِۚ ﴿ ٣٥ ﴾ فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿ ٣٦ ﴾ فَاِذَا انْشَقَّتِ السَّمَٓاءُ فَكَانَتْ وَرْدَةً كَالدِّهَانِۚ ﴿ ٣٧ ﴾ فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿ ٣٨ ﴾ فَيَوْمَئِذٍ لَا يُسْـَٔلُ عَنْ ذَنْبِه۪ٓ اِنْسٌ وَلَا جَٓانٌّۚ ﴿ ٣٩ ﴾ فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿ ٤٠ ﴾

سُورَةُالرَّحْمٰنِ  ٥٣١ 
الجزء ٢٧
Rahmân Sûresi  531 
Cüz  27

17  (Sayılan nimetlerin sahibi olan Allâh-u Te`âlâ, yaz ve kış itibarıyla güneşe âit) iki doğunun da Rab bidir, iki batının da Rabbidir!

18  (Ey insanlar ve cinler!) O halde her ikiniz de, Rabbinizin hangi nimetlerini(n O’ndan oluşunu) ya lanlayabiliyorsunuz?

19  O, (tatlı ve tuzlu) iki denizi salıvermiştir ki, o ikisi (göz görüşünde aralarında hiçbir fasıla bulun mayacak şekilde) birbirine kavuşmaktadırlar.

20  Ama aralarında (kudretten) bir engel vardır ki, birbirine taşkınlık (edip karışarak, fark lı özellik lerini iptal) edemezler.

21  (Ey insanlar ve cinler!) Şimdi her ikiniz de, Rabbinizin hangi nimetlerini(n O’ndan oluşunu) ya lanlayabiliyorsunuz?

22  (Bir süs olmaktan öte, nice faydaları bulunan) inciler ve mercanlar o ikisinden çıkmaktadır.

23  (Ey insanlar ve cinler!) Artık her ikiniz de, Rabbinizin hangi nimetlerini(n O’ndan oluşunu) yalanlayabiliyorsunuz?

24  Denizde uzun dağlar gibi yelkenleri yük sekçe açılmış gemiler de sadece O (Allâh- u Azîmüşşâ)na aittir!

25  (Ey insanlar ve cinler!) O halde her ikiniz de, Rabbinizin hangi nimetlerini(n O’ndan oluşunu) ya lanlayabiliyorsunuz?

26  Onun üzerinde bulunan (ve toprakta yaşayan) herkes fanîdir!

27  (Hiçbir şeye muhtaç olmayıp, her şeye tam anlamıyla lütufta bulunan) O celâl ve ikrâm sahibi olan Rabbinin Zât’ı ise sürekli kalacaktır!

28  (Ey insanlar ve cinler!) Öyleyse her ikiniz de, Rabbinizin hangi nimetlerini(n O’ndan oluşunu) yalanlayabiliyorsunuz?

29  (İnsanlardan, cinlerden ve meleklerden) göklerde ve yerde bulunan her şey (, var olmaları için, yaşamlarını sürdürebilmeleri için vesâir tüm hallerin de kendilerine lâzım olan şeylere kavuşmak için, kimi diliyle, kimi hâ liyle) O’ndan istekte bulunmaktadır! O her an önemli bir iştedir (ki, bu cümleden ola rak; duaları kabul etmekte, sıkıntıları gidermekte, kimi lerini yaratmakta, kimilerini yok etmekte ve üstün hik metlerine dayalı olan irâdesi gereği, her an birtakım haller ortaya çıkarmakta, diğerlerini ise ortadan kal dırmaktadır)!

30  (Ey insanlar ve cinler!) Şimdi her ikiniz de, Rabbinizin hangi nimetlerini(n O’ndan oluşunu) yalanlayabiliyorsunuz?

31  Ey (dünyaya) iki ağırlık (olan insanlar ve cin ler)! Yakında (dünyanın ömrü sona erdiği zaman, uzunca bir süre mühlet vermemizin ardından hesabı nızı görmek için) size yöneleceğiz!

32  (Ey insanlar ve cinler!) Artık her ikiniz de, Rabbinizin hangi nimetlerini(n O’ndan oluşunu) yalanlayabiliyorsunuz?

33  (Mahşerde melekler tarafından kuşatıldıklarını gören cinler ve insanlar kaçış yeri arayınca onlara de nilecektir ki:) Ey cinler ve insanlar topluluğu! (Benim hükmüm den kaçıp kurtulmak için) göklerin ve yerin kenar larından çıkışınıza güç yetirebildiyseniz, haydi çıkıverin! Ama üstün bir güç olmaksızın (bu kuşatmayı aşıp bir yere) çı kamazsınız! (Bu güç ise sizde ne arar?)

34  (Ey insanlar ve cinler!) O halde her ikiniz de, Rabbinizin hangi nimetlerini(n O’ndan oluşunu) yalanlayabiliyorsunuz?

35  İkinizin üzerine de büyük bir ateşten alınma dumansız bir alev ve alevsiz bir duman/eritilmiş bakır/ salıverilecektir.Artık her ikiniz de korunamayacaksınız/birbirinize yardım edemeyeceksiniz/!

36  (Ey insanlar ve cinler!) Öyleyse her ikiniz de, Rabbinizin hangi nimetlerini(n O’ndan oluşunu) yalanlayabiliyorsunuz?

37  (Kıyâmet günü) gök yarıldığı ve artık (ce - hen nemin harâreti ona ulaştığında) o, zey tinyağı gibi (akıcı bir hal aldığı ve mavi ren gi kır - mızıya dönüşen) bir gül (gibi) oluverdi ği zaman (olacakları hiçbir söz anlatamaz)!

38  (Ey insanlar ve cinler!) Şimdi her ikiniz de, Rabbinizin hangi nimetlerini(n O’ndan geldiğini) yalanlayabiliyorsunuz?

39  İşte o (kabirlerden çıkılacağı) gün (herkes sî masıyla tanınacağı için), ne bir insan, ne de bir cin günahından sorulmayacaktır. (Ama mahşere top landıklarında, sorgu-suâl ve büyük muhasebe başla yacaktır.)

40  (Ey insanlar ve cinler!) Artık her ikiniz de, Rabbinizin hangi nimetlerini(n O’ndan olduğunu) yalanlayabiliyorsunuz?

Rahmân Sûresi  531 
Cüz  27
cihanyamaneren