HATA BİLDİRİMLERİNİZ İÇİN TIKLAYIN
سُورَةُالطَّلَاقِ  ٥٥٧ 
الجزء ٢٨

سُورَةُالطَّلَاقِ
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
يَٓا اَيُّهَا النَّبِيُّ اِذَا طَلَّقْتُمُ النِّسَٓاءَ فَطَلِّقُوهُنَّ لِعِدَّتِهِنَّ وَاَحْصُوا الْعِدَّةَۚ وَاتَّقُوا اللّٰهَ رَبَّكُمْۚ لَا تُخْرِجُوهُنَّ مِنْ بُيُوتِهِنَّ وَلَا يَخْرُجْنَ اِلَّٓا اَنْ يَأْت۪ينَ بِفَاحِشَةٍ مُبَيِّنَةٍۜ وَتِلْكَ حُدُودُ اللّٰهِۜ وَمَنْ يَتَعَدَّ حُدُودَ اللّٰهِ فَقَدْ ظَلَمَ نَفْسَهُۜ لَا تَدْر۪ي لَعَلَّ اللّٰهَ يُحْدِثُ بَعْدَ ذٰلِكَ اَمْرًا ﴿ ١ ﴾ فَاِذَا بَلَغْنَ اَجَلَهُنَّ فَاَمْسِكُوهُنَّ بِمَعْرُوفٍ اَوْ فَارِقُوهُنَّ بِمَعْرُوفٍ وَاَشْهِدُوا ذَوَيْ عَدْلٍ مِنْكُمْ وَاَق۪يمُوا الشَّهَادَةَ لِلّٰهِۜ ذٰلِكُمْ يُوعَظُ بِه۪ مَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِۜ وَمَنْ يَتَّقِ اللّٰهَ يَجْعَلْ لَهُ مَخْرَجًاۙ ﴿ ٢ ﴾ وَيَرْزُقْهُ مِنْ حَيْثُ لَا يَحْتَسِبُۜ وَمَنْ يَتَوَكَّلْ عَلَى اللّٰهِ فَهُوَ حَسْبُهُۜ اِنَّ اللّٰهَ بَالِغُ اَمْرِه۪ۜ قَدْ جَعَلَ اللّٰهُ لِكُلِّ شَيْءٍ قَدْرًا ﴿ ٣ ﴾ وَالّٰٓـ۪ٔي يَئِسْنَ مِنَ الْمَح۪يضِ مِنْ نِسَٓائِكُمْ اِنِ ارْتَبْتُمْ فَعِدَّتُهُنَّ ثَلٰثَةُ اَشْهُرٍۙ وَالّٰٓـ۪ٔي لَمْ يَحِضْنَۜ وَاُو۬لَاتُ الْاَحْمَالِ اَجَلُهُنَّ اَنْ يَضَعْنَ حَمْلَهُنَّۜ وَمَنْ يَتَّقِ اللّٰهَ يَجْعَلْ لَهُ مِنْ اَمْرِه۪ يُسْرًا ﴿ ٤ ﴾ ذٰلِكَ اَمْرُ اللّٰهِ اَنْزَلَهُٓ اِلَيْكُمْۜ وَمَنْ يَتَّقِ اللّٰهَ يُكَفِّرْ عَنْهُ سَيِّـَٔاتِه۪ وَيُعْظِمْ لَهُٓ اَجْرًا ﴿ ٥ ﴾

سُورَةُالطَّلَاقِ  ٥٥٧ 
الجزء ٢٨
Talâk Sûresi  557 
Cüz  28

ATMIŞBEŞİNCİ SÛRE-İ CELİLE
el-Talâk
SÛRE-İ CELîLESİ

Medenî (Medîne-i Münevvere döneminde inmiş)dir. 12 ayettir.
Rahmân ve Rahîm olan Allâh’ın ismiyle!

1  Ey Nebî(yy-i zîşan)! Kadınları boşa(mayı arzula)dığınız zaman onları (üç hayız müddeti olan boşan ma) iddetlerin(in birincisin)e doğru (temizlik halle rinde ve kendileriyle cima etmemişken) boşayın ve iddeti (hiç eksiksiz tamı tamına üç hayız müddeti ola rak) sayı(p hesap edi)n! Rabbiniz olan Allâh’tan hakkıyla sakının (da, yalan yere iddet süresini uzun tutarak onlara zarar vermeyin)! (Zina ve hırsızlık gibi) âşikâre pek çirkin bir iş yapmaları dışında (kendi mülkleri gibi oturmuş olduk ları) evlerinden (iddetleri bitinceye kadar) onları çı karmayın, onlar da (iddetlerinin bitimine kadar) çık masınlar! (Ancak had cezası îcap eden durumlarda bu cezanın tatbiki için çıkarılıp sonra evlerine geri dön dürülürler.)/ onlar da çıkmasınlar, ancak âşikâre pek çirkin bir iş (olan iddet müddetinde evden çıkma günahını) işlemeleri müstesnâ! (Zira budurumda siz mesul olmazsınız.)/ İşte bun(ca İlâhî kanun)lar Al lâh’ın sınır larıdır! Her kim Allâh’ın hu dûdunu geçerse, muhakkak o, kendi(sini azâba arz ederek, kimseye değil an cak) nefsine zulmetmiştir. (Ey hanımınıboşamaya ni yetlenen insan!) Bilemezsin; işte olur ki Allâh bu (boşama arzusu)nun ardından farklı bir iş meyda na getirir (de, nefreti sevgiye, yüz çevirmeyi yönelişe çevirebilir, o zaman siz pişman olup ric’at edersiniz).

2  Sonra o (boşanan kadı)nlar (iddet bekleme) sü relerinin sonuna yaklaştıklarında, artık (dönüş ya pıp) onları (iyi niyet, güzel geçim ve uygun nafaka gibi) güzel bilinen bir tarzla tutun, ya da (iddetleri bitin ceye kadar kendilerine dönmeyip, zararsız ve) iyi (ol duğu) bilinen bir yolla salıverin (, zira iddetlerininbitimine yakın onlara ric’at edip sonra tekrar boşarsa nız, iddet süresini uzatarak kendilerine azap etmiş olur sunuz ki, bu gibi zarar verici davranışlardan sakının)! Bir de (geri döneceğiniz yahut tamamen ayrılaca ğınız durumlarda) içinizden adâlet sahibi olan iki ki şiyi şâhit tutun (ki, ilerde bir inkâr söz konusu olmasın)! (Ey şâhitler!) Siz de (ne lehine, ne de aleyhine şâ hitlik yapılanın kârını zararını gözetmeyip)şâhitliği Allâh için hakkıyla yerine getirin! İşte size! Bu ki, Allâh’a ve o son güne inanmakta bulunmuş olana bununla vaaz edilmektedir. (Çünkü imansızlar âhi ret azâbından korkmadıklarından, kendilerini bu gibi hükümlerle bağımlı saymazlar.) Her kim, Allâh’tan hakkıyla sakınır (da, boşamayı sünnet vechi üzere yapar, iddet bekleyen kadına zarar vermez, onu evinden çıkarmaz ve şâhit tutma hususun da ihtiyatlı davranır)sa, (ayrıca bütün haramlar husu sunda da takvâyı gözetirse,) O ona (dünyanın şüphele rinden, ölümün şiddetlerinden ve kıyâmet gününün zorluklarından) bir çıkış nasip eder;

3  Beklememekte olduğu bir taraftan da onu rızıklandırır! Her kim Allâh’a tevekkül ederse, ona yeterli olacak olan ancak O’dur! Şüphesiz ki Allâh (yapmak istediği) işine ulaşıcı dır (ki, hiçbir muradı asla geri kalmaz)! Gerçekten Allâh her bir şey(in ya şam süresi, ge çimi ve son bulması) için (daha var olmadan evvel) bir ayarlama yapmıştır.

4  Kadınlarınızdan öyleleri ki; (yaşlılıklarından dolayı bir daha) hayız (olmak)dan ümit kesmişler dir; eğer (onların iddetinin hükmühakkında bir şey bilmediğiniz için) şüpheye düştüyseniz, işte onla rın da, o hiç hayız görmemişolanların da iddetleri üç aydır. Yük sahibi olan (hamile) kadınlar ise; on ların (iddet bekleme) müddetlerinin sonu (, doğum yaparak) yüklerini bırakmalarıdır! Her kim Allâh’tan hakkıyla sakınır (da, O’nun hükümlerini iyice korur)sa, O onun için işlerinde bir kolaylık yaratır (ve takvâsı sebebiyle bütün düğümleri çözerek onu rahata kavuşturur).

5  İşte bu (anlatılan hükümler), Allâh’ın emridir ki, onu size indirmiştir. Her kim (bu indirilen hükümlerle amel ederek) Allâh’tan hakkıyla sakınır sa, O, o (takvâ sahibi kulu)ndan (iyi amelleri sebebiy le) kötü işlerini tamamen örter ve onun için mükâ fâtı büyütür!

Talâk Sûresi  557 
Cüz  28
cihanyamaneren