HATA BİLDİRİMLERİNİZ İÇİN TIKLAYIN
سُورَةُالْقَدْرِ  ٥٩٨ 
الجزء ٣٠

سُورَةُالْقَدْرِ
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
اِنَّٓا اَنْزَلْنَاهُ ف۪ي لَيْلَةِ الْقَدْرِۚ ﴿ ١ ﴾ وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا لَيْلَةُ الْقَدْرِۜ ﴿ ٢ ﴾ لَيْلَةُ الْقَدْرِ خَيْرٌ مِنْ اَلْفِ شَهْرٍۜ ﴿ ٣ ﴾ تَنَزَّلُ الْمَلٰٓئِكَةُ وَالرُّوحُ ف۪يهَا بِاِذْنِ رَبِّهِمْۚ مِنْ كُلِّ اَمْرٍۙۛ ﴿ ٤ ﴾ سَلَامٌ۠ۛ هِيَ حَتّٰى مَطْلَعِ الْفَجْرِ ﴿ ٥ ﴾
سُورَةُالْبَيِّنَةِ
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
لَمْ يَكُنِ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ اَهْلِ الْكِتَابِ وَالْمُشْرِك۪ينَ مُنْفَكّ۪ينَ حَتّٰى تَأْتِيَهُمُ الْبَيِّنَةُۙ ﴿ ١ ﴾ رَسُولٌ مِنَ اللّٰهِ يَتْلُوا صُحُفًا مُطَهَّرَةًۙ ﴿ ٢ ﴾ ف۪يهَا كُتُبٌ قَيِّمَةٌۜ ﴿ ٣ ﴾ وَمَا تَفَرَّقَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ اِلَّا مِنْ بَعْدِ مَا جَٓاءَتْهُمُ الْبَيِّنَةُۜ ﴿ ٤ ﴾ وَمَٓا اُمِرُٓوا اِلَّا لِيَعْبُدُوا اللّٰهَ مُخْلِص۪ينَ لَهُ الدّ۪ينَ حُنَفَٓاءَ وَيُق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَيُؤْتُوا الزَّكٰوةَ وَذٰلِكَ د۪ينُ الْقَيِّمَةِۜ ﴿ ٥ ﴾ اِنَّ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ اَهْلِ الْكِتَابِ وَالْمُشْرِك۪ينَ ف۪ي نَارِ جَهَنَّمَ خَالِد۪ينَ ف۪يهَاۜ اُو۬لٰٓئِكَ هُمْ شَرُّ الْبَرِيَّةِۜ ﴿ ٦ ﴾ اِنَّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِۙ اُو۬لٰٓئِكَ هُمْ خَيْرُ الْبَرِيَّةِۜ ﴿ ٧ ﴾ جَزَٓاؤُ۬هُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْ جَنَّاتُ عَدْنٍ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ خَالِد۪ينَ ف۪يهَٓا اَبَدًاۜ رَضِيَ اللّٰهُ عَنْهُمْ وَرَضُوا عَنْهُۜ ذٰلِكَ لِمَنْ خَشِيَ رَبَّهُ ﴿ ٨ ﴾

سُورَةُالْقَدْرِ  ٥٩٨ 
الجزء ٣٠
Kadir Sûresi  598 
Cüz  30

DOKSANYEDİNCİ SÛRE-İ CELİLE
el-Kadir
SÛRE-İ CELîLESİ

Mekkî (Mekke-i Mükerreme döneminde inmiş)dir. 5 ayettir.
Rahmân ve Rahîm olan Allâh’ın ismiyle!

1  Muhakkak Biz onu (; o ebedî mucize olan Kur’ân-ı Kerîm’i) Kadir Gecesi’nde (Levh-i Mah fûz’dan, birinci kat semaya) topluca indir dik!

2  Kadir Gecesi’nin ne (kadar büyük bir gece) ol duğunu sana bildirmiş olan şey de nedir? (Kimse bilemez ki bildirsin! İşte şimdi Ben sana bil diriyorum ki;)

3  Kadir Gecesi(, içerisinde Kadir Gecesi bulunma yan) bin aydan daha hayırlıdır! (Bu nedenle onda yapılan salih bir amel, seksen üç sene dört ay boyunca sürekli yapılan bir amele denk olmaktan öte, ondan daha faziletlidir!)

4  Melekler de, Rûh (diye adlandırılan Cebrâîl (Aleyhisselâm)`) da (o geceden bir dahaki seneye kadar takdir edilmiş olan) her önemli işten dolayı Rablerinin iz niyle onda iner de iner.

5  Fecir doğuncaya (ve tan yeri ağarıncaya) kadar (melekler karşılaştıkları her imanlı erkek ve kadına se lâm verdikleri için,) o (gece) ancak bir selâmdır/(Baş ka zamanlarda Allâh-u Te`âlâ hem bela hem de selâmet takdir ederken,) o (geceki takdirler), fecir doğuncaya kadar ancak bir selâmettir/

DOKSANSEKİZİNCİ SÛRE-İ CELİLE
el-Beyyine
SÛRE-İ CELîLESİ

Medenî (Medîne-i Münevvere döneminde inmiş)dir. 8 ayettir.
Rahmân ve Rahîm olan Allâh’ın ismiyle!

1  (Yahudi ve Hristiyanların teşkil ettiği) kitap ehlinden olsun, (puta tapan) müşriklerden olsun, o kâfir olmuş kişiler (kâfirlikten) ayrılan kimseler ol madı, tâ ki onlara pek açık bir delil gelinceye dek!

2  Allâh tarafından (gönderilen Muhammed adın daki) pek değerli bir Rasûl ki; (bâtıldan, yalandan ve iftiradan) tertemiz kılınmış birtakım sayfaları (onlara) peş peşe okumaktadır!

3  Onların içerisinde (hak ve adâleti açıklayan) dosdoğru birtakım yazılar bulunmaktadır!

4  Kendilerine kitap verilmiş olan o kimseler, ancak kendilerine o açık delil geldikten sonra ayrılığa düştü(ler de, böylece kimisi Rasûlûllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)`e iman ederek hidâyete erdi, kimi de gerçeği bildiği halde azgınlık ve kıskançlık nedeniyle inkârı bırakmadı)!

5  Oysa onlar (kendi kitaplarında) ancak, dini (ve ibadeti) O (Allâh-u Azîmüşşâ)na tahsis edenler ve (yanlış inançlardan uzaklaşıp, tüm peygamberlere ina nan) hanîf kimseler olarak Allâh’a ibadet etmeleriy le, o (farz) namaz(lar)ıhakkıyla kılmalarıyla ve ze kâtı vermeleriyle emrolunmuşlardı. İşte an cak bu, o dosdoğru olan (ümmet ve cemaat)ın dinidir!

6  Kendileri kâfir olmuş olan o Ehl-i Kitap ve müşrikler; gerçekten içerisinde ebedî kalıcılar olarak cehennem ateşindedirler! İşte onlar, yaratıkların en kötüsü ancak onlardır!
Bu âyet-i kerîmelerin beyanı vechile; Rasûlûllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) gibi bir beyyine kendilerine gelmiş olduğu halde, ona inanmayıp dinine girmemiş olan Yahudi ve Hristiyanlar, Ehl-i Kitap olma vasıflarına rağmen, kâfirlik sıfatından kurtulamamışlardır. Günümüzdeki bazı İlâhiyatçılar onları cennete sokma çabasındaysalar da, bu âyet-i kerîme, Ehl-i Kitap`tan da olsa, Rasûlûllâh (Sallâllâhu Aleyhi veSellem)`e inanmayan ve kendi dinini bırakıp İslâm’a tâbi olmayan kâfirlerin hepsinin cehennemde ebedî kalacağı hususunda bir nasstır! Nitekim, müfessirlerin beyanı vechile “Hanîf”; “Aralarında hiçbir ayırım gözetmeksizin bütün peygamberlere inanan kimse” demektir! O halde peygamberlerin en şereflisi olan Muhammed (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)`e inanmayan kişi hanîf olamayacağı için cennet yüzü göremez!

7  İman (şartlarına şüphesiz bir şekilde itikat) etmiş olanlar ve (namaz, oruç, hac, zekât gibi) salih amel işlemiş bulunanlar; işte gerçekten yaratıkların en iyisi onlardır ancak onlar!

8  Rableri katında onların mükâfatı; içerisinde sonsuza kadar ebedî kalacakları pek değerli Adn cennetleridir ki; (köşklerinin ve ağaçlarının) altla rından sürekli ırmaklar akmaktadır. Allâh onlar(ın ibadet ve taatın)dan râzı olmuştur, onlar da O’n(un lütfetmiş olduğu mükâfatlar)dan hoşnut olmuşlardır. İşte bu (mükâfat ve karşılıklı rıza), derin bir saygıyla Rabbinden korkmuş olan kimseye mahsustur!

Kadir Sûresi  598 
Cüz  30
cihanyamaneren