HATA BİLDİRİMLERİNİZ İÇİN TIKLAYIN
سُورَةُالنِّسَاءِ  ٩١ 
الجزء ٥

اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۜ لَيَجْمَعَنَّكُمْ اِلٰى يَوْمِ الْقِيٰمَةِ لَا رَيْبَ ف۪يهِۜ وَمَنْ اَصْدَقُ مِنَ اللّٰهِ حَد۪يثًا۟ ﴿ ٨٧ ﴾ فَمَا لَكُمْ فِي الْمُنَافِق۪ينَ فِئَتَيْنِ وَاللّٰهُ اَرْكَسَهُمْ بِمَا كَسَبُواۜ اَتُر۪يدُونَ اَنْ تَهْدُوا مَنْ اَضَلَّ اللّٰهُۜ وَمَنْ يُضْلِلِ اللّٰهُ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ سَب۪يلًا ﴿ ٨٨ ﴾ وَدُّوا لَوْ تَكْفُرُونَ كَمَا كَفَرُوا فَتَكُونُونَ سَوَٓاءً فَلَا تَتَّخِذُوا مِنْهُمْ اَوْلِيَٓاءَ حَتّٰى يُهَاجِرُوا ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِۜ فَاِنْ تَوَلَّوْا فَخُذُوهُمْ وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ وَجَدْتُمُوهُمْۖ وَلَا تَتَّخِذُوا مِنْهُمْ وَلِيًّا وَلَا نَص۪يرًاۙ ﴿ ٨٩ ﴾ اِلَّا الَّذ۪ينَ يَصِلُونَ اِلٰى قَوْمٍ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَهُمْ م۪يثَاقٌ اَوْ جَٓاؤُ۫كُمْ حَصِرَتْ صُدُورُهُمْ اَنْ يُقَاتِلُوكُمْ اَوْ يُقَاتِلُوا قَوْمَهُمْۜ وَلَوْ شَٓاءَ اللّٰهُ لَسَلَّطَهُمْ عَلَيْكُمْ فَلَقَاتَلُوكُمْۚ فَاِنِ اعْتَزَلُوكُمْ فَلَمْ يُقَاتِلُوكُمْ وَاَلْقَوْا اِلَيْكُمُ السَّلَمَۙ فَمَا جَعَلَ اللّٰهُ لَكُمْ عَلَيْهِمْ سَب۪يلًا ﴿ ٩٠ ﴾ سَتَجِدُونَ اٰخَر۪ينَ يُر۪يدُونَ اَنْ يَأْمَنُوكُمْ وَيَأْمَنُوا قَوْمَهُمْۜ كُلَّمَا رُدُّٓوا اِلَى الْفِتْنَةِ اُرْكِسُوا ف۪يهَاۚ فَاِنْ لَمْ يَعْتَزِلُوكُمْ وَيُلْقُٓوا اِلَيْكُمُ السَّلَمَ وَيَكُفُّٓوا اَيْدِيَهُمْ فَخُذُوهُمْ وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ ثَقِفْتُمُوهُمْۜ وَاُو۬لٰٓئِكُمْ جَعَلْنَا لَكُمْ عَلَيْهِمْ سُلْطَانًا مُب۪ينًا۟ ﴿ ٩١ ﴾

سُورَةُالنِّسَاءِ  ٩١ 
الجزء ٥
Nisâ Sûresi  91 
Cüz  5

87  Allâh ki, Kendisinden başka hiçbir ilâh yok tur! Andolsun ki mutlaka O sizi, kendisin(in meyda na geleceğin)de hiçbir şüphe bulunmayan kıyâmet gününe toplayacaktır. Söz bakımından Allâh’tan daha doğru kim olabilir?

88  Kazanmış oldukları (mürtetlik ve benzeri kötü) şeyler yüzünden Allâh onları (kâfirler durumuna)ters döndürmüşken, size ne oluyor da (bu kişilerin kâfir olduklarına dâir bir kararda birleşemeyip hâlâ) o münafıklar(ın Müslüman mı kâfir mi oldukları) hakkında (görüş ayrılığına düşen) iki fırka oluyorsunuz? (Yapmış olduğu pis ameller yüzünden) Allâh’ın saptırmış olduğu kimseyi siz mi hidâyete erdirmek istiyorsunuz? (Habîbim!) Allâh kimi dalâlete düşürürse, artık sen onun (hidâyeti) için asla bir yol bulamazsın!
Âyet-i celîlenin iniş sebebi hakkında birkaç görüş vardır:
1) Mücâhid (Rahimehullâh)dan nakledildiğine göre; bir topluluk Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)`e gelerek İslâm’a girdiler ve Allâh’ın dilediği kadar Medine-i Münevvere’de ikamet ettikten sonra hastalıklarını bahâne ederek çöle yerleşme isteğiyle Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)`den izin talep ettiler. Aldıkları müsâade üzerine Medine’den ayrıldılar. Konaklaya konaklaya yollarına devam ederlerken müşriklere katılıp onlarla birlikte yaşamaya başladılar. Bu durum karşısında Müslümanlar fikir birliğine varamayıp onlar hakkında iki görüş üzere ihtilaf ettiler; kimisi: “Onlar bizim gibi Müslüman olsalardı, elbette bizimle birlikte kalır ve biz sabrettiğimiz gibi onlar da sabrederlerdi!” dediler. Diğer bir kısım ise: “Onlar Müslüman kimselerdir, durumları meydana çıkıncaya kadar kendilerini kâfirlikle itham edemeyiz!” dediler. Bunun üzerine Allâh-u Te`âlâ bu âyet-i kerîmeyi indirerek onların münafık olduklarını açıkladı.
2) İbni Abbâs ve Katâde (Radıyallâhu anhüm)e göre; âyet-i kerîme, Mekke’de Müslüman olduklarını açıkladıkları halde, Müslümanlar aleyhine müşriklere yardım eden bir topluluk hakkında inmiştir. Bunlar Mekke’den hicret etmeyince Müslümanlar iki görüş üzere haklarında ihtilâfa düşmüşlerdir. İşte bu konuda bu ve bir sonraki âyet-i celîle nâzil olarak onları münafık diye adlandırmış ve kendileri hicret edinceye kadar onlarla dostluk kurmamalarını müminlere emretmiştir. (Tefsîr-i Kebîr, Hâzin, Nesefî)
Âyet-i kerîmelerin, Uhud günü yoldan geri dönen münafıklar veya Medine’ye geceleyin baskın düzenleyip Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)`in Yesâr adındaki çobanını şehit eden Urne`liler yahut Âişe (Radıyallâhu anhâ) ile ilgili iftiraya karışanlar hakkında nâzil olduğuna dâir rivayetler için bakınız: Rûhu’l-Furkan: 5/485-486

89  O (mürtet ola)nlar temenni ettiler ki; kendi leri kâfir olduğu gibi, keşke siz de kâfir olsanız da hepiniz eşit olsanız! Artık onlar (iman edinceye ve bunun ispatı olmak üzere) Allâh yolunda hicret edin ceye kadar onlardan dostlar edinmeyin! Eğer (imanı açıklamaktan) yüz çevirirlerse, onları hemen yakalayın ve kendilerini bulduğunuz yerde onları öldürün, bir de içlerinden ne bir dost ne de bir yardımcı edinmeyin!

90  Ancak o kimseler müs tes nâ ki; sizinle kendi leri arasında antlaşma bulunan bir topluluğa (iltica ederek) ulaşmışlardır yahut (kâfir toplumlarıyla birlikte) sizinle savaşacaklar veya (sizinle birleşip) kendi milletleriyle harbedecekler diye göğüsleri darlanmış bir halde size gelmişlerdir! (İşte onlar yakalanıp öldürülme hükmünden muaftırlar!) Allâh (sizinle savaşmaktan çekinen kimselerin kalp lerin deki korku ve darlığı giderip, kendilerine cesaret vermeyi) dileseydi elbette onları sizin üzerinize musallat ederdi de, böylece onlar elbette sizinle savaşırlardı. Şayet onlar (başınıza bela ol ma yıp) sizden ayrılır lar da sizinle savaşmazlarsa ve barışısize bırakır larsa, artık Allâh (yakala nıp öldürülmeleri hususunda) onlar a ley hine sizin için bir yol belirlememiştir.

91  Yakında diğer birtakım kimseleri bulacaksı nız ki; onlar hem sizden emin olmalarını, hem de kendi toplumlarına güvenmelerini istemektedirler.Onlar her ne zaman o (kâfirliğe dön mek ve Müslü manlarla savaş gi bi) fitneye geri çağrılacak olsalar baş aşağı onun içine itilirler (ve İslâm aleyhine olan konulara balıklama dalarlar)! Eğer onlar siz(e saldırı ve eziyet)den ayrılmazlar, barışı size bırakmazlar ve (savaştan) ellerini çek mezlerse, hemen yakalayın onları ve kendilerini bulduğunuz yerde öldürün onları! İşte size! On lar ki, (yakalanıp öldürülmelerinin serbestliği hak kında) Biz sizin için onlar aleyhine pek açık güçlü bir delil vermişizdir.

Nisâ Sûresi  91 
Cüz  5
cihanyamaneren